Köy / Mahalle Üstleniciliği Tasarısı, Ankara Balâ İlçesi Evciler Köyü;
1. Tasarının Konusu :
Kırsal bölgelerde yaşam niteliğini yükselterek, kentlere göç nedenlerini azaltabilme, kendiliğinden oluşan ve gelişen göçü en az düzeyde tutabilme.
2. Tasarının Amacı :
Türkiye Cumhuriyeti hak ettiğini düşünmediğimiz bir tablodadır, bu düşüncemiz nedeniyle ve Türkiye'nin kendine yakışan yaşam niteliğini yakalamasına katkı amacıyla, Sırça Yaşamlar Derneği ( SIRYAD ) kurulmuştur. SIRYAD kuruluş amacına uygun olarak, Sırça kadar hassas ve kırılgan olan 'Yaşam Nitelikleri Düşkün Yaşamları ' desteklemek amacıyla, kentlerde oluşan sokak çocukları benzeri düşkün nitelikli yaşamların sorunlarına sağlıklı çözüm bulmak için, sorunun önemli nedenlerinden birinin kırsal bölgelerden kentlere kendiliğinden oluşan ve gelişen göçler olduğu bilinciyle, " KÖY ÜSTLENİCİLİĞİ TASARISI " üretmiştir.
Köy nüfusunun büyük bölümünü 0-22 yaş gurubu arası oluşturmaktadır ki; bu yaş gurubuna yönelik yapılacak olan istihdam çalışması ile köyden kente göçün engelleneceği görülmektedir.
Tüzüğünün ilgili maddesinde " Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, hiçbir koşul öne sürmeden, kötü koşullarda yaşayan insan yaşamlarını destekleyen, bu yaşamlarla dayanışmayı üstlenen SIRYAD; toplumun bir eksikliğini tamamlamayı, insanların birbirini karşılıksız sevmesini ve insanlar arasında oluşan ayrımı değil, barışı amaçlamaktadır" tümcesi yer alan, derneğin, kuruluş amacına uygun olarak : Tasarının Gerekliliği bölümünde ayrıntılı olarak söz edileceği gibi ; her şeyi devlet kurum ve kuruluşlarından beklemeden, hiçbir koşul öne sürmeyen sevgi ve gönüllülük temelleri üzerinde yükseltilen, yaşam niteliği açısından insanlar arasındaki ayrımları en aza indirmeye çalışarak, ilk aşamada yurdumuzun insanlarını da bütünleştirmek adına, yola çıkmaktadır.
KÖY / MAHALLE ÜSTLENİCİLİĞİ TASARISI " ; seçilen bir köyün yaşam niteliğini yükseltmeyi amaçlamaktadır ki, bu çalışmaların içinde köyün gelir düzeyini, kültür / eğitim düzeyini, sağlık düzeyini yükseltme çalışmaları ve akla gelebilecek her türlü sorunlarını yerinde çözmek de vardır. Köyde yaşayan insanların, köyün içinde ve dışında yaptıkları her gelir / düşünce / davranış düzeylerinde yanlarında olmak, yardımlaşmada bulunmak bu tasarının omurgasını oluşturmaktadır.
3. Tasarının Gerekliliği :
Üretim biçimini kısa zamanda tarımsal alandan sanayi alanına kaydırma çabasında olan Türkiye ; gelir düzeyi düşük, gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Toplumsal tarihler için kısa sayılabilecek bu geçiş, 1940'lardan sonra öngörüden yoksun yöneticilerin de varlığı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti'ni hazırlıksız yakalamıştır, hızlı geçişe hazırlanmayan ülkemizin kentleri tasarısızlık yanında, altyapısızlığı ve düzensizliği, kendiliğindenciliği getirmiştir. Kutlu, kökleri dünyanın en eski soyundan gelen, Yüce Öğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK aracılığıyla kurulan, kendine uygun ve bağımsız yönetim biçimiyle " Sonsuza dek Kalıcı" olacak Türkiye Cumhuriyeti, geçmişten gelen hiçbir birikimini de kullanamayarak her türlü saldırının yanında yoğun kültür saldırısı altında kalıp, kendine yabancılaşmıştır. Tüm bu yanlışlıklar yan yana konulduğunda günümüz tablosu ortaya çıkmış, insanların arasında gelir düzeyleri, kültür düzeyleri, kısaca yaşam nitelikleri açısından büyük ayrımlar doğmuş ve böylece kimsenin kimseden yana olmadığı, yurdun birliğini bozacak görüntüler oluşmuştur. Elbette ki üretim biçimini değiştiren toplumlar bunun sancılarını çekerler ama birçok ülke üretim biçimini bizim ülkemizden önce değiştirmişti, bu geçişler incelenebilirdi, her anlamda öngörülü ve üretken olunabilirdi, böylece bu sancılar, aksaklıklar toplumsal yaralara neden olmadan, devlete güveni sarsmadan hatta olan güveni daha da arttırarak atlatılabilirdi. Her devrimsel gelişme, nitelikli beyinleri barındırma oranına göre, toplumları hazırlıksız yakalasa da benzer gelişmeleri yapacak ülkelere istemeden de olsa bir çok dersler öğretirler ama -nitelikli beyinleri barındırmasalar bile- bu dersi anlayacak, kavrayacak, uyarlayacak düzeyde kadroları barındıran ülkelere öğretmiş olurlar, ne yazık ki, ülkemiz bu hızlı geçişte olabilecek yararlılıkları 1938 tarihinden sonra kullanamamıştır.
Her yönüyle -alt yapı ve üst yapı olarak- kentleşme olgusu ; Türkiye'de hem halk olarak hem de devlet kurum/kuruluşları olarak tam oturtulamamışken, toplumsal tarihlere göre oldukça hızlı biçimde üretim biçiminin değişimi, eksikliğin yaşam düzeyini oldukça olumsuz etkilemesine neden olmuştur. Kent geliri, kent kültürü oluşmadan hızlanan göç ; Devlet kurum ve kuruluşlarının alt/üst yapı olarak kentsel çalışmalardaki eksikliğinin bedellerini, göç edenlere ağır ödetmiş ; göç edenlerin de, kendilerinde kent geliri / kültürü oluşturmadan göç etme kararları hem devlete, hem de kendilerine ağır bedel ödetmiştir.
Sonuçta ortaya birbirinden çok ayrı düşünen/davranan/geliri olan iki yaşam niteliği çıkmış, bunu değerlendirmek ve Sevr Antlaşması'nı yurdumuza uygulamak isteyen, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve birliğini içine hiçbir zaman sindiremeyen/sindiremeyecek ülkeler ; her türlü saldırılarını yoğunlaştırmışlardır. Ülkemizin yakın geçmişine baktığımızda da görüldüğü gibi, bu saldırılar ayrı yaşam niteliğini yaşayan insanlarda yıkıcı politiklik, yıkıcı etniklik, yıkıcı dinsellik eğilimleri olarak ortaya çıkmıştır. Bu yıkıcı düşünce/davranışları da paylaşmayan düşkün yaşamlar ise, kendi durumları nedeniyle her şeye kızgın ve kırgındırlar, bu anlamda sokak çocuklarının öfkeleri, şiddetleri, bağımlılıkları bir örnek oluşturmaktadır.
Tüm bunlar yaşanırken, Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları olarak bir şey yapmamanın başları kuma sokmakla eş anlamlı olacağını düşünmekteyiz çünkü sokaklarımızda yaşananlar başımıza gelmiyor diye bizden bağımsız değillerdir ; öfke bir gün kendimize, kendi çocuklarımıza yönelebilir, şiddete uğrayabiliriz. İnsanlar gelir/eğitim düzeyleri , ne değin iyi olursa olsun sokağa çıkmaya zorunludurlar ; gelir/eğitim düzeyleri iyi çocuklar da, alış veriş merkezlerine gitmeye zorunludurlar; bu durumda öfkenin kurbanı olurlarsa ki -benzeri yaşanan bir olay vardır- yeterli duyarlılıkta olmadığımızı, yalnızca kendini düşünmenin yetersiz olduğunu, aslında kendini aldatma içinde olduğumuzu, o zaman acı biçimde öğrenebiliriz. Usu özgür, duyuncu özgür insanlar/toplumlar olarak bu acıları çekmek zorunda değiliz, bizler öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları olarak aynı sandaldayız ve batmamak için bu sandalın deliklerini kapamak zorundayız, bu sandalı kurtardıktan sonra, tüm dünyanın sırça yaşamlarına yardım edebiliriz, etmeliyiz.
4. Tasarının Kapsamı :
" KÖY / MAHALLE ÜSTLENİCİLİĞİ TASARISI " ; gelir düzeyini, kültür/eğitim düzeyini, sağlık düzeyini , kısaca köy yaşamının tüm yönlerini kapsamaktadır. Gelir düzeyini artırma ; o köy için, şu andaki en doğru üretim biçimlerinin arayışını, ileride olabilecek üretim biçimlerinin arayışını, birinci öncelikle ülke yararına olup o köye uyarlanmış en doğru üretimlerin arayışını, giyecek/yiyecek yardımlarının düzenlenmesini içermektedir. Kültür/Eğitim düzeyine katkı ; o köy için en doğru çözümlerin arayışını, boş zamanların doğru değerlendirilmesinin araştırmasını, her konuda bilgilendirme toplantılarını, kurslar açılmasını , köy okulunun kütüphanesinin zenginleştirilmesini, kitap yardımlarının düzenlenmesini, köy okulunun her yönden desteklenmesini, tiyatro, müzik v. b. etkinlikler düzenlenmesini içermektedir. Sağlık düzeyini yükseltme ; koruyucu hekimliği uygulama, sağlık ocaklarını etkin tutma, çocuklardan itibaren tüm köyü sağlık kuralları bilgileriyle donatma, düzenli aralıklarla hekim/diş hekimi denetlemesi gerçekleştirme çalışmaları, ilaç yardımları düzenlenmesini içermektedir.
Uygulama yeri :
Ankara iline bağlı Balâ İlçesinin Evciler köyü / mahallesi.
Uygulamanın yapılabilirliği :
SIRYAD'ın ikinci uygulaması olması, köydeki yaşam şartlarının kötü olması, tasarıya en fazla katılımın sağlanması, ulaşım giderlerinin en aza indirgenmesi açısından bölgesel yakınlığın, yerleşiminin uygunluğunun önemi büyüktür.
Bölgesel boyutu :
Ankara iline bağlı Balâ İlçesinin Evciler köyü /mahallesinin Ankara'ya uzaklığı 65 km. olup, Ulus'taki Altındağ Belediyesi garajından günde bir kez 14.30 - 15.00 saatlerinde kalkan minibüs ile köye ulaşılmakta ve yaklaşık olarak ulaşım 90 dakika sürmektedir.
Yerleşim bilgileri :
Köyde 85 hanede toplam 450 kişi yaşamaktadır .
Köyde yaşayanların yaş grupları :
60 kişi : 35 - 50 yaş,
40 kişi : 50 -60 yaş
310 kişi : Yaşları 18'e kadar olan çocuk,
20 kişi : 60 yaş ve üzeri.
Köyden işsizlik nedeniyle toplam göç edenlerin sayısı : 4000 kişi.
Köyden göç edilen yer : Çoğunluğu Ankara, Kayaş, Balâ olmak üzere çok az kişi de Gölbaşı ilçesine göç etmiştir.
Ekonomik boyut :
Köyün geçim kaynağı çiftçiliktir. Hayvancılık halen yapılmakta, bağcılık azalmıştır. Köyün gelir düzeyine katkı yapma ve yaşam niteliğini yükseltme çalışmaları için aşağıdaki taslaklar oluşturulmuştur:
Gelir düzeyini artırma ,
Köy için en doğru üretim biçimlerinin arayışı ,
Almaşık üretim arayışları ,
Ülke yararına olup o köye uyarlanmış en doğru üretimlerin arayışını,
Geçim kaynaklarının iyileştirilmesi konusunda eğitim çalışmalarının düzenlenmesi,
Köyün içme ve kullanma suyu sorununa çözüm getirilmesine yönelik çalışmalar yapılması,
Köyden kente göçlerin nedenlerinin yerinde tespit edilmesi çalışmaları ,
İş gücünün etkin kullanımı çalışmalarının düzenlenmesi ,
Giyecek / yiyecek yardımlarının düzenlenmesi,
Kültür / Eğitim düzeyine katkı ,
Boş zamanların doğru değerlendirilmesinin araştırılması ,
Her konuda bilgilendirme toplantıları ,
Kurslar açılması ,
Köy okulunun kütüphanesinin zenginleştirilmesi ,
Kitap yardımlarının düzenlenmesi,
Köy okulunun her yönden desteklenmesi,
Tiyatro, müzik v.b. etkinliklerin düzenlenmesi,
Sağlık düzeyini yükseltme,
Koruyucu hekimliği uygulama,
Çocuklardan itibaren tüm köyü sağlık kuralları bilgileriyle donatma,
Düzenli aralıklarla hekim / diş hekimi denetlemesini gerçekleştirme çalışmaları,
İlaç yardımları düzenlenmesi,
Köyde heyelan tehlikesi mevcut olup köy yaşayanlarının hayatını riske atmamak için halihazırdaki yerleşim yerinin, köylülerin de istediği gibi okula yakın yere taşınması için gereken etüd çalışmalarının yapılması,
Köye uyarlanacak en doğru çözümlerin aranması.
Sağlık boyutu :
Halkın yüzde kırkı (% 40) sağlık güvencesinden yoksun olup, muhtaç durumda kişi sayısı yirmi (20), diabetli olan hasta sayısı sekiz-on (8 - 10) kişi, yüksek tansiyonlu hasta sayısı altı-yedi (6-7) kişi olan köyde, Bağ-Kur emeklisi altı (6) kişi, yeşil kartı olan hane sayısı ise yirmibeş-otuz (25-30) hanedir. Sağlık boyutuna olumlu katkıda bulunmak için aşağıdaki çalışmalar düşünülmektedir:
Sağlık güvencesi olmayanların sağlık güvencelerinin temin edilmesi çalışmalarının yapılması,
Köyde muhtaç durumda olanların sağlık güvencelerinin sağlanması,
Köyde zihinsel özürlü olan kişilerin tedavilerinin ve eğitimlerinin gerçekleştirilmesi için çalışmaların başlatılması,
Aile planlaması ile ilgili bilgilerin verilmesi,
Köydeki bakıma muhtaç durumdaki yaşlıların bakımı için gereken araştırmaların başlatılması,
Tansiyon hastalarının bilgilendirilmesi çalışmaları,
Sağlık düzeyini yükseltme çalışmaları,
Koruyucu hekimliği uygulama çalışmaları,
Tüm köyü sağlık kuralları bilgileriyle donatma çalışmaları,
Düzenli aralıklarla hekim / diş hekimi denetlemesini gerçekleştirme çalışmaları,
Köy halkından bir kadın ve bir erkeğin enjeksiyon yapmaları hususunda eğitilmesi,
İlaç yardımlarının düzenlenmesi çalışmaları.
Eğitim boyutu :
Okuma yazma oranı yüzde yetmiş (%70) olan köyde, okuma yazma bilmeyenlerin sayısı yaklaşık yüz (100) kişidir ve bu yüz (100) kişi de elli (50) yaş üzeridir. Yirmibir (21) öğrenci köy ilkokulunda (ilkokul üçüncü sınıf dahil), kırk (40) öğrenci (dört ve beşinci sınıflar dahil) yaklaşık otuz kilometre (30) uzaklıktaki Beynam beldesine zorunlu eğitim için gitmektedirler. Okul taşımacılığı Milli Eğitim Bakanlığı'nın karşılamış olduğu ücretsiz servislerle sağlanmaktadır. Beş (5) kız öğrenci Balâ İmam Hatip Lisesinde yatılı olarak okumaktadır. Köyden üç (3) kişi üniversite bitirmiştir. Köy ilkokulunun öğretmeni bayan olup Balâ'dan gelip gitmektedir. İlkokulun iki (2) sınıfı öğretim için kullanılmakta olup ayrıca müdür odası da bulunmaktadır. Okulda bir hademe görev yapmakta olup masrafı öğrenci başına iki (2) YTL. düşmektedir.
Köy okulunun boya, badana yapılması ve mefruşe edilmesi,
Öğretmen lojmanı mevcut olup bakım ve onarıma ihtiyaç vardır,
Kültür / Eğitim düzeyine katkının sağlanması,
Kültür / Eğitim alanında her türlü bilgilendirme toplantılarının düzenlenmesi,
Kurslar açılması,
Köy okulunun kütüphanesinin zenginleştirilmesi,
Kitap yardımlarının düzenlenmesi,
Köy okulunun her yönden desteklenmesi ,
Boş zamanların doğru değerlendirilmesinin araştırılması,
Tiyatro, müzik v. b. etkinliklerin düzenlenmesi.
Tasarının Özeti, Son Söz :
Hangi yaşam koşullarında olunursa olunsun, herkes yaşam niteliği düşkün insanlarla aynı yaşam alanını paylaşmaktadır, yaşam niteliği düşkün insanlarda oluşan bulaşıcı hastalıklar, herhangi bir yolla iyi koşullarda yaşayanlara da bulaşabileceği gibi, aynı ülkeyi/dünyayı paylaştığımız, terkedilmişlik duygusunda, kırgın, kimi zaman öfkeli düşünce/davranış sergileyen kötü yaşam koşullarında olanların da, öfkeli davranışları bizlere/ailelerimize/ülkelerimize zarar verebilir. İnsanlığın geleceği adına, ülkemizin geleceği adına, ailelerimizin geleceği adına, kendi geleceğimiz adına yaşam koşulları iyi olmayanların, yaşam koşullarını nitelikli kılmaya çalışmalıyız. İşte bu tasarı böyle bir çabanın ürünüdür.
Tasarının Süresi : 1 yıl.
Destekleyicilerden istenenler :
Gönüllülük desteği,
Maddi destek,
Mal yardımı,
Tanıtım yardımı,
Ulaşımla ilgili konularda yardım .
Destekleyicilerin kazanımları :
Sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak,
Ülkemize toplumsal bir konuda hizmet etmelerinin sağlanması,
Destekleyicilerin tanıtımı.
* PDF dokümanı Adobe Acrobat formatındadır. Eğer bilgisayarınızda Adobe Acrobat programı yoksa yüklemek için yandaki linke tıklayınız. |